Pandemi, Prefabrik Modüler Çelik binalara talebi artırmaya devam ediyor
Prefabrik modüler yapılar, pandemi süreci ile müteahhitlik / inşaat sektörünün parlayan yıldızı haline geldi. Prefabrik modüler çelik yapılara yönelik yaklaşımlar ve algı değişmeye devam ediyor.
Geçmişte, prefabrik modüler çelik yapılar denildiği zaman akla gelenler;
– Tek veya çift katlı portatif (taşınabilen) kabinler,
– Şantiyelerde işçi yaşam alanları olarak kullanılan tek tip konteynerler,
– Deprem, kitlesel yer değiştirme hareketleri gibi doğal afetler ve acil durumlar sonrası kurulup anlık ihtiyaçları karşılayan basit donanımlı binalar,
– Panel sistemli özel mülk olarak tasarlanan villalar olmuştur.
Bugün ise tüm dünyada hızla yayılan ve çok kısa bir sürede hayatımızı etkisi altına alan Covid-19 salgını, birçok sektörde olduğu gibi müteahhitlik alanında da bazı değişimlere ve birtakım yeniliklere yol açmış durumda. Sektörel bazda incelendiğinde, uzun yıllardan beri trend konumunda olan ve dünyanın birçok yerinde yaygın olarak kullanılan “prefabrik modüler yapılar”, pandemi süreci ile müteahhitlik / inşaat sektörünün parlayan yıldızı haline geldi.
Geleneksel inşaat tekniklerinin aksine ön-üretimli modüler yapı sistemleri tercih ediliyor
Günümüzde geleneksel inşaat tekniklerinin yerine;
– Hazır yapı elemanlarının sahada hızlı montajı,
– Çevre dostu ve dönüştürülebilir yapılar olması,
– Maliyet kontrolünün yapılabilmesi,
-Zamandan tasarruf edilebilmesi,
– Ham maddeye ulaşımın güç olduğu zorlu coğrafyalarda geleneksel inşaat metotlarının iş gücü maliyetini artırması,
– Gelişmiş ülkelerdeki iş gücü maliyetlerinin yüksek olması,
prefabrik (ön-üretimli) modüler yapı sistemlerini ön plana çıkarmıştır.
Prefabrik yapı sistemlerinin önemi ve global pazardaki bilinirliliği, ilerleyen teknoloji ve gelişen üretim sistemleri ile hızlı bir artış gösteriyor. Bu yapıların tercih edildiği durumlara gelindiğinde; deprem ve afet bölgeleri, çok hızlı yapılması gereken projeler, eş zamanlı olarak farklı lokasyonlarda yapılan projeler ya da malzemenin bulunmadığı imkansızlıkların olduğu bölgelerdeki kapsamlı organizasyon gerektiren projeler öne çıkmakta. Bu durum için;
- Konutlar,
- Okullar,
- Yurtlar,
- Hastaneler,
- Sahra hastaneleri,
- Klinikler,
- Karakollar,
- Hapishaneler,
- Petrol-gaz & maden sahalarındaki yaşam şehirleri ve işçi kampları,
- Entegre mülteci tesisleri,
- Askeri kamplar & üsler,
- Sınır kampları,
- Uçak & helikopter hangarları,
- Mühimmat depoları,
- Poligonlar ve eğitim merkezleri
örnek gösterilebiliyor.
“Bu işi yapsa yapsa, Dorçe yapar!” mottosu ile aranan bir firma haline geldi
Prefabrik modüler çelik yapılar konusunda Dorçe Prefabrik Yapı ve İnşaat A.Ş., Türkiye’nin global ölçekte bilinen bir markası olarak öne çıkıyor. Yüksek üretim kapasitesi, hızlı tedarik süreçleri ve lojistik-montaj kabiliyetleri ile dünyanın her bölgesinde ortaya çıkan ihtiyaçlara göre üretim gerçekleştirebiliyor. Bugün geldiği noktada Dorçe, yerel ve uluslararası kalite standartlarına uygun fabrikasıyla, prefabrik modüler yapılar konusunda Avrupa’nın en büyük üreticisi konumunda. Proje bazlı anahtar teslim çözümleriyle mühendislik, organizasyon ve hız kabiliyeti gerektiren projelerde “Bu işi yapsa yapsa Dorçe yapar!” mottosu ile aranan bir firma haline gelen Dorçe, uluslararası tüm projelerde üst yapıları Türkiye’deki fabrikasında üretip ihraç ediyor. Kuruluşundan bu yana 60’dan fazla ülkeye ihracat yapan ve 15 ayrı ülkede şirketleri bulunan firmanın, içinde bulunduğumuz pandemi döneminde dahi 6 ülkeye ihracat faaliyetleri devam ediyor.
Venezuela’da hastane projeleri, Malezya’da işçi kampları ve Avusturalya’da konut projeleri, Afrika, CIS ve Sibirya’da yüksek kapasiteli işçi yaşam şehirleri tamamlıyor
Farklı coğrafyalarda iş yapabilme tecrübesi, günümüzde Dorçe’yi sektöründe lider ihracatçı firma pozisyonuna taşımış durumda. Proje çeşitliliği ve referansları bakımından akla ilk gelen şirket olmasının sebebi ise bugüne kadar başarıyla tamamladığı projeler ve bu tecrübeler kapsamında sunduğu iş bitirme deneyim belgeleri. Dorçe; Venezuela’da hastane projeleri, Malezya’da işçi kampları ve Avusturalya’da konut projeleri gibi faaliyetlerin yanı sıra Afrika, CIS ve Sibirya’da dünyanın en büyük petrol, gaz, maden ve yenilenebilir enerji firmalarına, sivil toplum örgütlerine ve kamu kurumlarına yönelik çeşitli projeleri başarıyla tamamlamış global bir şirket. Dorçe’nin sektörel tecrübesine bakıldığında; Abu Dabi’de toplamda 42 bin kişi kapasiteli işçi yaşam şehirleri, Türkiye-Suriye sınırında 100 bin kişilik mülteci yaşam tesisleri, Rusya’nın Sibirya bölgesinde 20 bin kişilik gaz işleme tesisinin işçi kampı gibi büyük boyutlu ve yüksek üretim kapasitesi gerektiren projeleri ön plana çıkıyor. Bu projelerin en büyük özelliği ise, zamana karşı yarışarak zorlu iklim ve coğrafyalarda başarıyla tamamlanması şeklinde belirtiliyor.